Özür dileme yarışına giren aydın kimselerin son olarak ortaya çıkardıkları özürdilenme sitesi malumunuzdur. Ne amaç
güdüldüğü özür gibi bir erdemin ardına dahi saklanmış olsa bunu görmememizi beklemeleri kendilerine aydın diyen
bu kimselerin neleri aydınlatıp aydınlatamadığını gayet iyi bir biçimde ortaya koymuştur.
1915 zamanlarındaki tehcir politikası nedeniyle mağdur olan yok demek kimsenin haddi değildir ancak bir milletin
haysiyet ve şerefine leke sürmek amacıyla planlı bir biçimde bu hadisenin medyaya pohpohlanması itelenmesi ve
sürekli gündemde tutulması kafalardaki soru işaretlerini arttırmakta. İşte bu noktada aydın oldukları iddia edilen
bu kimselerin araştırma yapmaksızın, tarihi irdelemeksizin, belge ortaya koymaksızın bu tür maksatlı girişimler ortaya
koyması ne derece güvenilir bulunabilir ki...
Yazının klavyeden döküldüğü şu saniyelerde destekleyen sayısı 23927 olarak gözükmekte bunlara sorulacak soru şu: bilader
destekliyorsun katılıyorsun bu sitenin arkasında duruyorsun ve yapmadığın bir şey için özür diliyorsun.Ah be bilader söylermisin
sen bu konuda ne kadar bilgilisin.. madem bu taraflı propagandada adınla yer alıyorsun sana birisi sorsa Ermeni meselesi
hakkında söyleyecek kaç kelimen var.Heee diyelim ki bilgilisin araştırmışsın o zaman sevgili birader söylermisin neden
bu araştırmaları biz bilmiyoruz ya da hali hazırda bir belgeniz yok (fotoşopta yarattığınız sözde soykırım gibi yalan
fotoğraflarınız var M.K.ATATÜRK'ün önüne ceset koymada maharetiniz var ama bilader gerçekleri görmede hiç beceriniz yok).
Aydın dediğimiz insanın sorunları bilimsel gerçeklikle ortaya koyması gerekmektedir.Sorunu gerçeklerden ziyade duygusallığa
kaydırarak çözüm olanaklarını zorlaştırmak huzursuzluk oluşturabilecek şekilde bunu ortaya koymak aydın denilen insana yakışmaz.
Ulusal birliğimizi dahada geliştirmemiz gereken şu günlerde bu tür art niyetli kampanyaları dile getirmek kışkırtıcı bir tutumla
bunu ortaya koymak ırkçılığa çanak tutmakla eşdeğer sayılabileceği bir gerçektir.Bu kampanyada dilenen özür aslında Ermeni kökenli
vatandaşlarımızı hedef almamaktadır. Bu kampanya ile masum bir özrün adına büyük bir yalan katılmakta ve bu yalanı gerçekmiş gibi
sunarak insanların duygusal yanları hedef altına alınarak kamuoyu oluşturma sevdası olduğu görülmektedir. Böylece bilimsel gerçeklerin
önü tıkanmış olacak ve bazı çıkar çevreleri buradan nemalanacak Türkiyenin şerefine kara bir leke vurulacaktır.Planları sade bir
özürle tarihimizi lekelemek ve sonrasında buradan pay çıkarmaya gidecek kadar açık ve net iken hala bunu göremeyen kendini dahi
aydınlatamamış bu aydınlarımıza akıl sır erdirmek mümkün değildir.
Ermeni meselesini tek taraflı bir biçimde ele alarak işlemek zaten olayın güvenilirlik boyutunu sarsmıştır.Kimse bu tür kampanyalar
ile suçluluk duygusu yaratıp bunu bir millete mal etmeye çalışamaz. Buna çalışan kimselerin ise ne derece olaya hakim oldukları
ve ne derece ahlaklı oldukları tartışmaya açıktır.
Akıllarda soru işaretleri bırakan bu kampanya ile bu kampanyaya destekçi olan aydıncıkları ya da aydınvarimsi takılanların ne tür
çıkarlar peşinde oldukları kuşkusu beyinlerde yer etmiştir.
unutmasınlar artık özür dilemeleri gereken bir ulus daha var ancak onların diledikleri özür ne kadar doğru ki...
ve emperyalist çarkların döndürdüğü bu aydıncıkların sözlerine ne kadar güvenilir ki...
1 yorum:
Tarihi tarihçilere bırakalım söylevi kadar saçmalamışsın ''birader''. Gün ki iki tarafta da tabuların yıkılması için uğraşanlar var, çamur atma değil sabun uzatma zamanıdır. İçinde bulunduğumuz coğrafya gereği aktüel yaşamda önemli şeyler paylaşmamız gereken Ermenistan'la, her iki toplumda da yer alan fanatik-milliyetçiler yüzünden kaldırılamayan sanal sınır, hem bu tarz söylevlerde bulunanlar hem de bu konuda gaza gelmeye yakın yurdum temiz insanı yüzünden kalınlaşmakta, ılımanlaşmakta görülen Ermeni-Türk ilişkileri daha da buz kesmektedir.
İş bu yazı System Of A Down'ın Eurovision'a katılımını Soykırım konulu şarkıyla yapacak olması kadar zedeleyicidir.
Yorum Gönder